Sitemize Katkıda Bulunun

Merhaba, Sitemize yazılarıyla katkıda bulunmak isteyenler, bize bilgi@saksafonname.com e-posta adresinden ulaşabilirler. Teşekkür ederiz.

32. İCF Chucho Valdés Konseriyle Başlayacak Özel

32. İstanbul Caz Festivali nesilleri kucaklayan olağanüstü efsane Chucho Valdés konseriyle başlayacak.

İstanbul Caz Festivali'nin bu sene açılış konseri için tüm zamanların en önemli piyano virtüözlerinden Chucho Valdés'i seçmesi, festivalin geçmişine ve geleceğine yönelik beklentilere mesaj olarak da anlaşılabilir.

Chucho Valdés tek başına önemli bir isim olmakla kalmıyor, temsil ettiği müzikal değerler geçen yüzyıldan bu güne uzanan sosyo/kültürel zincirin de önemli olduğunu gösteriyor bize.

Sanatçının altmışlı yıllarda başlayan yolculuğu müzikle yoğrulan ailesinin yüz yılı bulan hikâyesinin ikinci nesli olarak imzalanmıştı ama hem ülkesi, hem aile geçmişini aşan bir büyük kariyere imza attı sanatçı. Küba müziği, büyük ölçüde Irakere grubunun mirası üzerine şekillenmişti ve Valdés topluluğun kurucu üyelerinden biriydi.

"Cuba And Beyond"

Üç kelimelik bu cümle arkasında büyük bir müzikal geçmişin yükünü sırtlanmış durumda. Valdés ve arkadaşları İstanbul'da seslendirecekleri "Cuba and Beyond" albümüne "Punto Cubano" yani "Küba Noktası (Nirengisi)" parçasıyla başlıyor. Sanatçının Grammy adayı albümü hem başladığı, hem vardığı yeri işaretleyen bir kayıt, öte yandan, sanatçının kendine has melodik icatları gerçek bir Afro-Cuba rumbası olarak tanımlanıyor.

Albümün açılış parçası "Punto Cubano" muzzam bir parmak izi ve üst düzey bir sanat eseri olarak muamele görmeli. Yedi dakika içinde seksen yıllık hayatın özüne varmayı biz inançlı cazseverler takdir edebilmeliyiz.

Benim şahsen ikinci parçaya geçmek için dört defa dinlemem gereken "Punto Cubano" her dinleyişte mükemmel sırlara vakıf olduğunu düşündürtüyor.

Albümün dinleyiciyi şaşırtan bir yolculuğu var. "Mozart a la Cubana" mesela diğer parçalardaki gibi telaşsız bir kalite, olgunluk ve gülümsemeyle karşılıyor dinleyiciyi. Valdés'in göz kırpmalar eşliğinde çaldığı Mozart kombinasyonu hem büyük bestecinin, hem Valdés'in dehasını ortaya çıkartıyor. Altı dakikayı aşan süre boyunca Valdés'in piyanoyla ritmik atlet gibi oynaması Mozart'ın muzip kişiliği için de tahrik edici olurdu. Tabi albümü dinlerken şuna dua etmek mümkün, umarız Valdés o gece Açıkhava Tiyatrosu'nda 'havasında' olur da tıpkı albümde yaptığı gibi çift el, bir eliyle ritmi sürüklerken diğer eliyle melodiyi hırpaladığı muazzam doğaçlamalara tanık oluruz.

Okunma 21 defa Son Düzenlenme Son Düzenlenme Haziran 29 2025
Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google PlusSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn
Rahmi Erdem

Saksafon sevdası bizlerle buluşmasına vesile olmuştur. 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

İletişim

E-mail:  bilgi@saksafonname.com